aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik şerit iqos karton masura komatsu yedek parça çember makinası polyester çember pod türkiye juul pods juul pod puff bar glo Penis Büyütme Ameliyatı Penis Enlargement Surgery Turkey Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara anadoluslot
26 Temmuz 2022 - Salı

Biyogüvenlik Kurulu

Yazar - Jale EREN
Okuma Süresi: 3 dk.
Jale EREN

Jale EREN

trtbafra@gmail.com - XXXXXX
Google News

Kurul, GDO ya da GDO’lu ürün üretimiyle ilgili başvurularda bir eğilim belirledikten sonra bunu rapor haline getiriyor ve kamuoyuyla paylaşıyordu. Kamuoyuyla paylaşılan bu raporlarda, halk sağlığı, çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda tehdit unsuru oluşturacak bir eğilim varsa, kamuoyunda bir muhalefet oluşuyordu. Eğilimin-kararın bu tehdidi ortadan kaldıracak şekilde evrilmesi için bir kamuoyu baskısı yaratılıyordu. Yapılan başvuruların kamuoyuyla paylaşılacak olması hem başvurucu hem de Kurul nezdinde bir otokontrol oluşturuyordu. Gelen tepkiler sayesinde Kurul, halk sağlığını, çevre ve biyoçeşitliliği olumsuz etkileyecek kararlarını değiştirmek zorunda kalabiliyordu. GDO’lu ürünlere karşı bir erken uyarı sistemi niteliğinde olan  Kurul açıklamaları, tüketici tercihlerini doğrudan etkilemekteydi.

2010 yılında kabul edilen 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu gereğince kurulan ve biyoteknolojik tarım ve gıda ürünlerinin denetimini üstlenen Biyogüvenlik Kurulu, 02 Ağustos 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan 703 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırıldı Özellikle Genetiği Değiştirilmiş Mikroorganizma (GDO) tartışmalarında sıkça gündeme gelen ve çok önemli bir görevi olan Kurul’un görev ve yetkileri Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredildi.

Kurulun ortadan kaldırılmasıyla kurulun, halk sağlığı, çevre ve biyoçeşitliliğin korunması amacıyla yaptığı önemli görevler de ortadan kaldırılmış oldu. Artık Bakanlık açıklama yapmadığı için, GDO’lu ürünler ne kadar giriyor, kimler getiriyor bilemiyoruz.

Böylece yapılan güzel bir işin daha sonuna gelindi. Yediğimiz hangi ürünlerde GDO var şu anda bilmek imkansız.

GDO’lu ürünlerin kuralsız bir şekilde üretilmesi ülkemize özgü biyoçeşitliliği de yok edecek.  Biyoçeşitlilik yok olunca da toprağımızda sadece GDO’lu ürünler yetişebilecek, bize özgü olan yerli ürünlerimiz bir bir yok olacak. Bu topraklarda artık yetişemez olacak. Bizler de GDO’lu ürünlere mahkûm olacağız.

Ülkemiz, GDO’lu ürün üreten Cargill, Monsanto, Bayer gibi uluslararası tohum şirketleri için yeni bir pazar durumuna getirilmiş oldu. Ama üzülmeye gerek yok. Biz ölsek de önemli değil, yeter ki onlar para kazansın.

Jale Eren / Muğla Yerel Tohum Grubu Başkanı

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları