aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik şerit iqos karton masura komatsu yedek parça çember makinası polyester çember pod türkiye juul pods juul pod puff bar glo Penis Büyütme Ameliyatı Penis Enlargement Surgery Turkey Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara anadoluslot deneme bonusu veren siteler deneme bonusu bonus veren siteler
17 Şubat 2014 - Pazartesi

Demircan’dan Etkili Köy-Kent analizi

Yazar - Ali Ekber Yıldırım
Okuma Süresi: 9 dk.
Ali Ekber Yıldırım

Ali Ekber Yıldırım

trtbafra@gmail.com -
Google News
Bir önceki yazımızda anlatmaya çalıştığımız Emekli Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık ile ilgili farkındalık sevindirici.
Farkındalık ise örnek alındığında anlamlı.
Ve çok az kişi memur maaşı ile yazılabilir gönüllere.
Asıl olan asil olanla bütünleştiğinde şiirsel bir nefes alışveriş oluverir hayat, böylelikle geçersin tarihe.
Bir kez daha teşekkürler Hüseyin Hüsnü Tekışık Hocam…
...
“Sivil toplum geliştirme merkezi kurucu üyesi süper insan. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Bölümü’nü bitirdikten sonra hep sivil girişimler içinde çalışmış, şimdi de Türkiye’nin her köşesini gezip eğitim ve destek veriyor”
Sevgili Sunay Demircan’ın Ekşi Sözlükteki tanıtımı tam olarak bu.
Bafra’nın hazinesi Kızılırmak Deltası ve Kuş Cenneti ile ilgili verdiği uğraş ve mesai takdirlikti.
 “Senin başka işin yok mu be adam” cıların çok olduğu dönemlerde…
Sunay Beyin üretken yaşam anlayışında büyük keyifle takip edilecek makalelerini de ciddi takipçileri var.
İşte bir örnek.
(Kendisine saygı ile )
“Dün çok düşündüm, "köylülük-kentlilik nedir?" diye.
Bir sürü gösterge geliştirdim, kentliliğe ve köylülüğe dair.
Sonunda anladım ki, biz 'kentli' diye aslında 'batılı' olanı tanımlıyoruz.
Yoksa adına 'kent' dediğimiz, mekânsal kompozisyon içinde dolaşan kişiyi 'kentli' sayamıyoruz (üzgünüm).
"Tarihin ilk kentlerini Anadolu halkı kurdu, naabeeer" diye gürültü yapmanın anlamı da yok bu minvalde.
Temel gösterge bence, toplumsal sözleşmelerin yazılı veya sözlü oluşlarıyla belirginleşiyor.
Kentli zihin, yazılı sözleşme oluşturuyor ve buna uymayı taahhüt ediyor ve buna uyuyor.
Köylü zihin, geçmişten taşınmış olan sözlü sözleşmelere uyuyor, onları bazen güncelliyor, imgelerle zenginleştiriyor...
Köylü, kesinlikle yazıyı sevmiyor.
Sözleşme, protokol... yok!
Yazılı kurallarla sabitlenmiş işbirlikleri, ortaklıklar da yok.
Yazılı belge tutma, arşiv oluşturma zaten yok.
...
Köylü zihin yazıyı, doğada serbest dolaşan düşüncenin sabitlenmesi, katılaşması olarak görüyor. Bu sınırlama, katılaşma hali onun dengesini sarsıyor.
"söz uçar, yazı kalır"
Köylü, ağzından çıkan söz uçsun istiyor, kentli ise kalsın derdinde.
Biraz düşünürsek, günlük yaşamımızda bu göstergelerin bizi ne kadar keskin hatlarla 'taraf' yaptığını görebiliriz.
Örneğin, trafik ve biz?
Ortada bir sürü yazı var ama kime ne?
Korna çalmak bence en tipik sözlü trafik iletişim göstergesi
"yürü dedim, yürrrüüüüü..."
...
Peki, hâlihazırda muhterem Anadolu halkı ne durumda?
Bu kritere göre manzaraya bakıldığında, Anadolu halkının sınıfsal yapısı üçe ayrılır: 1. Köylüler; 2. Kır dışını kent sanan, mekan değiştirdiğinde de kentli olduğuna inanan köylüler; 3. Kentli olduğuna iyiden iyiye inanan köylüler.
Sözün özü: Anadolu'da kentlilik bir inanç işidir.
Şimdi "alçaklık etme, ben yedi kuşak kentliyim" diye, bazı arkadaşlarım itiraz edecekler bu genellemelere. Doğru, bir onlar kentli zaten, ben de onu demek istiyordum, belki anlatamadım
Anadolu halkı, adına "kent" demeyi marifet bildiği, kowboy dekoru benzeri süslemelerden müteşekkil cadde ve binalar bütününde nefes alarak kentli olduğu illizyonuna kapılıyor. Yalan tabii...”
Müthiş değil mi ?
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları